CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, ”Fatih’in fethederken kıyamadığı Amasra’yı bir yandaş şirket, bürokratıyla siyasetçisiyle resmen yok etme planları yapıyor. Hattat Holding tarafından işe alımların yapıldığını biliyoruz. Hiç kimse ‘İnsanlara iş veriyoruz’ mazeretiyle bu türlü bir kıyıma halkın göz yumacağını düşünmesin. Bu türlü bir kıyıma, bu türlü bir ihanete ne bizler ne sivil toplum ne vatandaşımız asla geçit vermeyeceğiz. Kimse şunu aklından çıkartmasın: Bugün boğaz tokluğu yarın tabiatından insanına bu bölgenin yokluğu demek” dedi.
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Hatat Holding’in Bartın’ın Amasra ilçesinde açmak istediği termik santrale ait yazılı açıklama yaptı. Bankoğlu’nun açıklaması şöyle:
”Çeşmi Cihan Amasramız yaklaşık 20 yıldır sermaye, bürokrat ve siyasetçi iş birliğiyle yok edilmek isteniyor. Hattat Holding’in 2005 yılından itibaren Amasra ilçesi Gömü ve Tarlaağzı köylerinde termik santral kurma teşebbüsü içinde olduğu herkesin malumu. Amasra’da Hattat Holding’in kurmak istediği termik santral, bölge halkının büyük çabaları sonucu iptal edilmişti. Santralın üretimi iptal edilince bu sefer de kömür çıkaracağını tez eden holding, lavvar tesisi ve dolgu alanıyla rıhtım projesi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı aldı. Bölge halkının açtığı dava sonucu bu karar da iptal edildi. Şirket bu kere lavvar tesisini ikiye çıkartarak yine başvurdu. 2016 yılı ekim ayında, periyodun Etraf ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki bu projeye ÇED onayı verdi. Özhaseki bugün yeniden Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ve görüyoruz ki tıpkı kirli plan farklı isimlerle tekrar devreye sokulmuş durumda.
“AMASRA’DA TERMİK SANTRALE ASLA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
14 Mart’ta bölgede keşif yapılacağı belirtmişti lakin mahkeme keşif süreçlerini erteledi. Şunu yine, defaatle ve tekrar belirtelim ki Amasra’da termik santrale asla müsaade vermeyeceğiz. Bu çelişkili kararlar çerçevesinde yapılacak hukuk dışı ve yöntemsiz tüm uygulamalar tabiatı, tarihi ve kültürel zenginliğiyle Amasra’ya yönelik açık ihanet olacaktır. Ne Amasramızın tabiatına ne vatandaşlarımızın Anayasa’da yer alan ‘sağlıklı bir etrafta yaşama hakkı’na halel getirmeyeceğiz.
“AKP’YE GÜVENMEMEYİ SON 22 YILDA ACI TECRÜBELERLE ÖĞRENDİK”
Hattat Holding işvereni her platformda, ‘Ben kömürcü Mehmet Ağa değilim, bu kömürü madencilik olsun diye çıkarmıyorum. Kömür çıktıkça santralleri büyüteceğiz’ derken AKP’li siyasetçiler tam karşıtını söylüyor, adeta yeminler ediyor. Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz’ın Erdoğan’ın kelamlarını teminat olarak sunmasıysa tam bir kara mizah örneği. AKP’li Cumhurbaşkanı bugüne kadar hangi kelamını tuttu ki bu kelamı tutsun. ‘Faiz, nas’ diye ülkeyi batırıp artık iktisatta acı reçete diye yapılanlar ortada. Erdoğan’ın EYT için ‘Seçim kaybetsem bile EYT çıkmayacak’ diye naralar atıp bir seçim sonra ‘EYT iyi olsun’ kelamları ortada. Evvel dört parmak Rabia işaretiyle ‘darbeci Sisi’ deyip bugünlerde Sisi’yle tokalaşmak için sıraya girdiği görüntüler ortada. ‘Aziz İstanbul’ diye kenti betona çevirip sonra ‘İstanbul’a ihanet ettik’ diye günah çıkaran birine Amasra’ya da ihanet etsin diye mi güvenelim? Rantın olduğu hiçbir projede, AKP’ye güvenmemeyi son 22 yılda acı tecrübelerle öğrendik. Bu milleti kandırmanıza da Amasra’ya ihanet etmenize de asla müsaade vermeyeceğiz.
Amasra’ya yapılmak istenen termik santral özelinde ve genel çerçevede tüm termik santraller, havaya salınan çeşitli zehirli gazların tesiriyle yalnızca bulunduğu bölgeyi değil, rüzgârın da tesiriyle yaklaşık 300 kilometrelik bir alana etki eden zehirli bir güç üretim modeli. Termik santrallerin olduğu bölgelerde flora değişiyor, hava kirliliği harikulâde artıyor ve bilhassa Batı Karadeniz’de kaçınılmaz olarak bölge halkının kıymetli geçim kaynaklarından olan tarım faaliyetleriyle balıkçılık bitme noktasına geliyor. Jenerasyonlar uzunluğu sıhhatimizi mahvediyor. Gelişmiş ülkeler doğayı ve insan hayatını mahveden bu tehlikeli ve eski üretim modelini terk ederken AKP Türkiye’sinde kelam konusu para ve rantsa akan sular duruyor. Doğal alanlar da hayat alanları da biyolojik çeşitlilik de değerini kaybediyor. Fatih’in fethederken kıyamadığı Amasra’yı bir yandaş şirket, bürokratıyla siyasetçisiyle resmen yok etme planları yapıyor. Hattat Holding tarafından işe alımların yapıldığını biliyoruz. Hiç kimse ‘İnsanlara iş veriyoruz’ mazeretiyle bu türlü bir kıyıma halkın göz yumacağını düşünmesin. Bu türlü bir kıyıma, bu türlü bir ihanete ne bizler, ne sivil toplum, ne vatandaşımız asla geçit vermeyeceğiz. Kimse şunu aklından çıkartmasın: Bugün boğaz tokluğu yarın tabiatından insanına bu bölgenin yokluğu demek.
“NE BARTINIMIZI NE AMASRAMIZI TERMİK SANTRAL KÜLÜNE BOĞMAYACAĞIZ”
Hattat, Amasra’da facialarla anılan sabıkalı bir şirket. 2022 yılında, 43 madencimizi kaybettiğimiz Amasra Maden Faciası’nda da şirketin ismi sık sık gündeme geldi. TBMM Araştırma Komisyonu’nda, Genel Maden Personelleri Sendikası Genel Lider Yardımcısı’nın ‘Bizim bu faciayı yaşamamızın sebeplerinden biri Hattat Holding’dir zira bizi bir kenara sıkıştırdılar’ kelamları hala aklımızda. Şu an vatandaşlarımız ne ‘Ben kömürcü Mehmet ağa değilim, ben endüstrici Mehmet ağayım’ diyen Mehmet Hattat’ın ‘Termik santral üretiminden vazgeçtim’ kelamlarına güveniyor ne de orman topraklarını yandaş müteahhitlere, zeytinlikleri maden şirketlerine açan AKP’li Cumhurbaşkanı’nın kelamım ona ekolojik hassasiyetini ve AKP’li siyasetçiler üzerinden verdiği yeminleri samimi buluyor. Amasra’da 20 yıldır bir avuç bile kömür çıkarmayan Hattat Holding, şayet samimi olsaydı planların iptaline dair dört davada temyizlerini geri çekerdi. Hattat Holding’in tüzel mahzurlar nedeniyle güya termik santraldan vazgeçmiş üzere görünüp rıhtım yaparak termik santralın altyapısını hazırlamakta olduğu ihtimalini de göz arkası etmiş değiliz.
14 Mart günü, saat 10.00’da yapılacak olan keşif, Zonguldak Yönetim Mahkemesi tarafından ileri bir tarihe ertelendi. Burada dikkat çeken konu, erteleme karar münasebetinde Hattat’ın eksperlere yönelik itirazları olduğunun tabir edilmesi. Biz tüm bu süreci adım adım takip etmeye devam edeceğiz. Ne Bartınımızı ne Amasramızı termik santral külüne boğmayacağız. Bir öteki hayatımız, bir öbür Amasra’mız yok.”