CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) Hatay ve İskenderun seçimlerine ait ‘tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle itiraz başvurusu yaptı.
Özgür Özel, “2019 seçiminin siyasi bir kararla iptal edildiğini seçmenin vicdanı 2 ay sonra cevaplamadı mı? Seçmen mağdurun yanında yer aldı ve o gün 806 bin fark, bugün 1 milyon fark olduysa daima o yapılanlar yüzündendir. Bir seçilmiş heyete siyasi sebeplerle baskı yapmak büyük bir hatadır ancak o baskıya boyun eğmek hiçbir yargıçtan beklediğimiz bir tavır değildir. YSK’nın asla ve asla bu türlü bir karar vermeyeceğine, bu siyasi baskılara boyun eğmeyeceğine yürekten inanıyorum” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Lider Yardımcıları ve milletvekillerinden oluşan heyetle birlikte Hatay ve İskenderun seçimlerine ait ‘Tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle YSK’ya itiraz başvurusu yaptı. Özel, daha sonra YSK’nın önünde açıklama yaparak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“EĞER 31 MART 2019 SEÇİMLERİ İPTAL EDİLDİYSE HATAY SEÇİMLERİ 8 KERE İPTAL EDİLEBİLİR”
31 Mart 2019’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilendiğini hatırlan Özel, itiraz müracaatlarına ait şu ayrıntıları verdi:
“Biraz evvel YSK’ya Hatay Büyükşehir ve Hatay İskenderun ilçesi için başka ayrı ‘tam kanunsuzluk’ teziyle başvurmuş durumdayız. Bu başvuruyu şahsen yapacağımı ve takip edeceğimi söylemiştim. Tam kanunsuzluk müracaatımız herhalde YSK’ya tarihi boyunca yapılmış en kapsamlı tam kanunsuzluk müracaatıdır. Birazdan yalnızca 8 başlığına değineceğim sorunun rastgele bir tanesi tarafsız ve siyasi baskılardan arındırılmış, yalnızca hukuk normlarına nazaran düşünülen vicdan sahibi insanlarda seçimin yenilenmesi tarafında bir karar verme durumunu yaratacaktır. Her birisinde YSK’nın geçmişte talebimize uygun kararlar mevcuttur. Şayet 31 Mart 2019 seçimleri iptal edildiyse Hatay seçimleri 8 defa iptal edilebilir.
Kanuna ters olarak emniyet görevlilerin ve zabıtaların seçim konseylerinde göreve yaptıkları, sandık kurulu lideri oldukları ve memur üye olarak görevlendirildikleri ortadadır, sabittir. Hal, tam kanunsuzluk halidir. Hakkında kısıtlılık kararı bulunan 108 seçmeni biraz evvel YSK’ya verdiğimiz dilekçenin ekinde sunduk. Ayrıyeten 3 bin 389 meyyit seçmen seçimlerde oy kullanmıştır ve bununla ilgili deliller çuvalların içinde YSK’nın adalet terazisine konmak üzere beklemektedirler. CHP lehine sayım kararı alındığında, ‘Aradaki farktan çok geçersiz oy var, bakmalıyız’ demişlerdi. Ortadaki farkın 15 katı geçersiz oy var ve kanuna nazaran geçersiz oyların niye geçersiz olduğu kesinlikle yazılmalıdır. Durum, tam kanunsuzluk halidir. Ayrıyeten Reyhanlı ve Kumlu ilçelerinde belediye meclis üyesi olan ve İlçe Seçim Kurulu üyesi olan bireyler konsey üyeliklerinden istifa etmedikleri halde seçimlerde aday olmuşlar. Seçimlere partilerin yaptığı itirazlarda bulunmuşlar. İtirazlara karar vermişler, oy kullanmışlar ve hatta bir tanesi kendi mazbatasını kendi imzalamıştır. Hal, tam kununsuzluğun daniskasıdır.”
“HATAY’DA HİÇBİR OY TEKRAR SAYILMADI. ARTIK İŞ, YSK’NIN ÖNÜNDE”
Kütahya ve Gaziosmanpaşa’daki oyların AKP itirazları üzerine yine sayıldığını hatırlatan Özel, Hatay’da oyların yine sayılmamasına reaksiyon gösterdi. Özel, şöyle konuştu:
“Yurt dışında tespit ettiğimiz seçmenler oy kullanmışlardır. Biz, 300’e yakın seçmenin yurt dışında bulunduklarını o gün ispatlıyoruz. Oy kullanmadıklarının ispatı için çizelgeler açılmalıdır. Şayet gerçeği açıklayacaksak, bu şura hakikatin peşinde koşacaksa ve adalet dağıtacaksa yurt dışında olduğunu ispatladığımız seçmenlerin yerlerine oy kullanılmadığına imza föyleriyle bakmak durumundalar.
Kırıkhan’da seçim sürerken çıkan arbedede sandıklar dağılmış, pusulalar saçılmış, bir saat sonra; ‘Sıfırdan başlıyoruz’ denmiş. O ana kadar oy kullanan seçmenler, kullandıkları oyların sandıkta olduğunu sanıp meskenlerine gitmişler ancak o oylar kullanılamamıştır. Seçim öğlenin 11’inde yine başlatılmıştır. Hal, tam kanunsuzluk halidir. Sıfır oy aldığımız sandıklardan maddi kusurları düzelttirerek fark 3 bin 900’den 2 bin 569’a inmişken tüm sandıkların bu kontrole doğal tutulmasından daha doğal bir talep olamaz. İstanbul Gaziosmanpaşa’da bütün oylar tekrar sayıldı, YSK; ‘Sayıma devam edin’ kararı verdi. Kütahya, geçersiz oylar tek tek sayıldı. Bu kararlar bu kadar açık ortadayken Hatay’da hiçbir oy tekrar sayılmadı. Hatay’da hiçbir sandık ne ilçe seviyesinde, ne Vilayet Seçim Kurulu’nda sayılmıştır. Artık iş, YSK’nın önündedir.”
“SEÇİLMİŞ HEYETE SİYASİ SEBEPLERLE BASKI YAPMAK BÜYÜK BİR SUÇTUR”
YSK üzerinde siyasi bir baskı olduğunu ileri süren Özel, itirazlarının tekrar reddedilmesi halinde kararın siyasi olacağına dikkat çekti. Özel’in açıklamalarının devamı şöyle:
“Geçen sefer itiraz ettiğimizde saymama kararı tüzel değil, siyasaldı zira AKP isteyince sayıyorsun lakin bugün onlara 3 bin 389 meyyit seçmenin listesini vermişken, yurt dışındakilerin listesini vermişken, tüm delillerimizle tam kanunsuzluk hallerini sıralamışken, kendisi aday olan kişi seçim konseyinde misyon yapıyorken artık bu vakitten sonra bu tam kanunsuzluğa, ‘Ben tam kanunsuzluk demedim, görmedim’ diye imza atacak birisi çocuklarına çok hakikat bir miras bırakmayacaktır. Bu karar bugün bu türlü alınırsa siyasi bir karar olacaktır. 2019 seçiminin siyasi bir kararla iptal edildiğini seçmenin vicdanı 2 ay sonra cevaplamadı mı? Seçmen o kararı verenlere mi katıldı, itiraz edenleri mi katıldı? Seçmen mağdurun yanında yer aldı ve o gün 806 bin fark, bugün 1 milyon fark olduysa daima o yapılanlar yüzündendir.
Buraya talimat verenlere söylüyorum. Aklınızı başınıza alın, bunlar seçmenin vicdanından dönüyor. Size bu aklı verenler size de düzgünlük yapmıyor, ülkeye hiç yeterlilik yapmıyor, Hatay’a hiç uygunluk yapmıyor. Bir seçilmiş şuraya siyasi sebeplerle baskı yapmak büyük bir hatadır ancak o baskıya boyun eğmek hiçbir yargıçtan beklediğimiz bir tavır değildir. YSK’nın asla ve asla bu türlü bir karar vermeyeceğini, bu siyasi baskılara boyun eğmeyeceğine yürekten inanıyorum.”
Bir basın mensubunun “Açıklamada lisana getirdiğiniz siyasi baskı tezlerini YSK Başkanı’nın yüzüne söyleyebildiniz mi” sorusuna Özel, “Kendisine dilekçemiz hakkında bilgi verdik. Kendisi kararıyla konuşacak bir mercide olduğu için kendisinden bu mevzuda somut bir karşılık da beklemedik. Esasen ‘Ne kendisinin ne şuranın rastgele bir üyesinin bir baskıya boyun eğmeyeceğine olan inancım tamdır’ derken kendilerine bir saygısızlık yoktur, bu şuraya baskı yapanları söylerim. Ben yüzüne söyleyemeyeceğim hiçbir şeyi kameraların önünde ya da gerisinden söylemem” diye konuştu.