CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “Bilim yuvaları siyasi propaganda yeri değildir. Üstelik bir bakanın seçim çalışması yürütmek için üniversitede konuşma yapması kabul edilemez ” dedi.
CHP Sözcüsü, Genel Lider Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak lokal seçimler için bakanların propaganda yapmasını eleştirdi. Yücel, bahse ait yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Bakanlar bürokrat niteliğindeki devlet görevlileridir ve bir siyasi parti lehine seçim çalışmalarına katılamazlar. AKP, bakanları seçim kampanyası için seferber etmekle kalmadı bir de bilim yuvası üniversitelerimizde bakanlara ve AKP’li adaylarına seçim propagandası yaptırdı.. Yüzlerce öğrenci ve akademisyen AKP’nin siyasi propagandasına maruz bırakıldı. AKP’nin her seçim çalışması, adil seçim prensibine vurulmuş bir darbe niteliğindedir.”
“ÜNİVERSİTLERİMİZ SİYASET YAPILACAK SON YERDİR”
“Ege Üniversitesi, Türkiye’nin en seçkin ve muvaffakiyet oranı yüksek, örnek üniversitelerinden biridir. Bilim yuvası üniversitelerimiz bizim gözbebeğimizdir ve siyaset yapılacak son yerdir. AKP iktidarlarında siyaset yapılmaması gereken her yerde siyaset yapıldı. Cami avlularında, birinci ve ortaöğretim okullarında, devlet kurumlarında, yargı kurumlarında, alanda, tribünlerde, her yerde… Artık ise Ege Üniversitesi’nde öğrenciler, yok yazılmakla tehdit edilerek zorla AKP propagandasına maruz bırakılmıştır. Bilim yuvaları siyasi propaganda yeri değildir. Üstelik bir Bakanın seçim çalışması yürütmek için üniversitede konuşma yapması kabul edilemez. AKP, tek bir cümlede bu kadar yanlışı barındırmayı nasıl beceriyor? Hangi birisini söyleyelim? Üniversitede siyaset yapılmasını mı, öğrencilerin zorla getirilmesini mi, istekleri dışında tehditle getirilmesini mi, bir bakanın siyasi propaganda yapmasını mı, adil seçime gölge düşürmelerini mi?
Üniversitelerde siyasi propaganda yapmak kabul edilemez. AKP İktidarı, siyaset yapacak öteki yer kalmamış üzere bile isteye ve planlı bir formda siyaset yapılmaması gereken yerleri seçiyor.. Kural düstur tanımayan, hak hukuk bilmeyen bir iktidarla 22 yıl geçirdik, kuralsızlıkla geçen tek bir yıla daha tahammülümüz kalmadı. Gayemiz evvel lokal seçimlerde Türkiye’yi, AKP’nin bu ‘ben yaptım oldu’ anlayışından kurtarmak, sonrasında lokal seçimlerde aldığımız güçle genel seçimlerde AKP iktidarına son noktayı koymak.
Tarafsızlık prensibiyle ülkeyi yönetmekle vazifeli olan Bakanların, devletin gücünü kullanarak AKP lehine siyasi propaganda yapması, adil seçim unsuruna gölge düşürmektedir. Öte yandan AKP’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile tarafsız olma garantisi verdiği devlet vazifelisi ve bürokrat niteliğindeki bakanların devletin imkanlarını kullanarak bir siyasi parti ismine çalışması da misyonu berbata kullanmanın bariz bir örneğidir. AKP, Bakanları ve kamu kaynaklarını mahallî seçimler için seferber etmekle de yetinmedi. Yalnızca Bakanları değil hepimizin vergileriyle uzaya giden birinci astronotumuz Alper Gezeravcı da bu toplantıya katılarak AKP’nin propaganda konvoyuna dahil oldu. AKP’nin seçimi kaybedeceğiz telaşı ile bütün bakanlarını alana sürmesi, bilim yuvalarında siyaset yapmaları sonucu değiştirmeyecek. 31 Mart’ta CHP’li Belediyeler çoğalacak, toplumsal belediyecilik Türkiye’ye hakim olacak.”