MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Kimin elinde hangi bilgi ve evrak varsa mahkemeye sunmalıdır. Şahit olmak isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin küme toplantısına katıldı.
Devlet Bahçeli, buradaki konuşmasında gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, açıklamasında İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarında Saraçhane’den Taksim’e yürümek isteyenleri gaye aldı.
Bahçeli, şunları söyledi: “1 Mayıs’ta sadece misyonunu yapan ve sağduyulu hali nedeniyle Türk polisine düşmanca saldıranlar, nefretle muamele edenler Haçlı kalıntısı ve düşman bakiyesidir. Emek gücü bir kimsenin çalışma ve mal üretme kudretidir. Hayatları miskinlik, tembellik, hainlik ve utanmazlıkla geçen küçük bir azınlığın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde sahneye çıkıp Taksim’e yürüme ve şov yapma niyeti gayelidir, madrabazlıktır.”
TAKSİM İNADININ ALTINDA YATAN HESAP NEDİR?
“Emek ve Dayanışma Günü’nü Türkiye’nin her yerinde kutlamak mümkündür” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Peki bu Taksim ısrarı niyedir? Buradaki hedef nedir? Emek ve Dayanışma Günü’nün Taksim’le ne alakası vardır? 1977’deki acıklı ve vahim hadiselerin tekrarı mı planlanmaktadır? Taksim inadının altında yatan hesap nedir? CHP’nin, DEM’in ve marjinal partilerin bu düşmanlığa çanak tutmaları kimin kiminle yol yürüdüğünün teyit edilmiş özetidir.”
İSRAİL’E REAKSİYON GÖSTERDİ
İsrail’in Gazze’ye yönelik hücumlarına reaksiyon gösteren Bahçeli, “Türkiye’nin İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım ile ilgili açılan davaya müdahil olması kıymetli bir adımdır” sözlerini kullandı.
İsrail’le ticaretin durdurulması kararının yerinde olduğunu belirten Bahçeli, “Türkiye’nin İsrail’le ticaretini lisanlarına dolayıp fitne çıkaranların hesapları bozulmuştur” dedi.
“Netanyahu için hesap günü yakındır” diyen Bahçeli, “Bundan kaçış yahut kurtuluş kelam konusu değildir. 35 bin temizin dökülen kanı Netanyahu’yu inşallah boğacaktır” tabirlerini kullandı.
‘SİYASET MESELELERİ ÇÖZME SAHASIDIR’
Siyasette olağanlaşma tartışmasına ait değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, “Kutuplaşmak yerine kucaklaşmak lazımdır. Siyasette köprü kurmak yerine duvar inşa edersek yanlışa düşeceğimize dikkat etmekte fayda vardır. Siyaset arbede arenası değil, konuşma ve sıkıntıları çözme sahasıdır” diye konuştu.
ÖZGÜR ÖZEL DE HEDEFİNDEYDİ
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alan açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, şunları kaydetti:
“Neymiş, CHP Genel Başkanı, Avrupa Parlamentosu’nu ziyaret ettiğinde saati sorunca, ‘sen evvel Kavala’yı çıkar’ yanıtını almış. Anlamadığımız şudur, sayın Özel’in kolunda saati yok mudur? Haydi yok diyelim, beraberindeki arkadaşlarında da mı yoktur?
Sayın Özel’in saati sormak yerine PKK’ya ve FETÖ’ye verilen dayanakları muhataplarının yüzüne vurması gerekmez miydi? Türkiye hukuk devletidir, yargımız bağımsız ve tarafsızdır demesi taşıdığı sorumluluğa uygun düşmez miydi? AB’li siyasetçilerin kara propagandasına kulak verip bunları ham haliyle ülkemize taşıyacağına Türkiye’nin hâkim devlet onuruna korkusuzca sahip çıkması gerçek olmaz mıydı?
Bırakın Kavala’yı da kanun kaçağı FETÖ’cüleri ve PKK’lıları Türkiye’ye ne vakit teslim edeceksiniz sorusunu soramaz mıydı? Sayın Özel saati merak ederse bana sorabilir, köstekli saatimi açar, kendisiyle açık açık da paylaşırım.”
ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESİNE DE DEĞİNDİ
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel görüşmesine de değinen Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımız ile CHP Genel Başkanı’nın görüşmesinin temelini es geçip boş koltukla meşgul olanların boşa ve boşluğa düşmeleri pek doğal kendi bilecekleri şeydir. Bir kere siyasetin yumuşama ve normalleşmesinin vasatı Türkiye ve Türk milletinin ortak pahaları, ortak çıkarları, ortak geleceğidir” tabirlerini kullandı.
OSMAN KAVALA’NIN YİNE YARGILANMASI TARTIŞMALARI
Gezi tutuklusu Osman Kavala’nın yine yargılama tartışmasına ait Bahçeli, “Gezi Parkı Davası’nda karar alan Osman Kavala’nın yine yargılanması ya da hür bırakılması konusunda kamçılanan sipariş bir süreç devamlı suretle ilerletilmektedir” sözlerini kullandı.
ABDULKADİR SELVİ’NİN SEYAHAT DAVASI YAZISINA BÜYÜK TEPKİ
Bahçeli, Hürriyet muharriri Abdulkadir Selvi’nin Seyahat Davası ile ilgili yazdıklarına reaksiyon gösterdi.
Bahçeli, şunları söyledi:
“Gezi Davası’na ceza verilmesine temel teşkil eden ve ortadan kaldırılmak istendiği argüman edilen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden kastedilen başbaşkan ve bakanlar kuruluymuş. Şayet yapılan itirazlar reddedilirse Seyahat sanıkları Anayasa değişikliği ile getirilen sistemden yararlanacaklarmış. Yeni hükümet sisteminde yürütme gücü bakanlar kurulu tarafından değil, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından kullanılmaktaymış. Başbakan ve bakanlar kurulu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin içinde yaşatılıyormuş. Kabahatin mağduru olan hükümet, yasa ve anayasadan çıkarılmış. Ortada mağdur olmayan bir kabahat kalmış. Mağdur olmayan hata olmazmış!
Emin olunuz bunları kaleme alan şahıs, direkt doğruya ‘Osman Kavala özgür bırakılmalıdır’ dese daha dengeli ve omurgalı bir açıklama yapmış olurdu. ‘Suç eskidi, yeni sistemde geçersiz’ demek devleti ve milleti bilmeyen, bilse de hasır altı eden tetikçilerin ve kimliksizliklerin harcıdır. Bunlar Gezi’nin kapalı adamlarıdır.”
BAHÇELİ: DAVAMIZI YARGILAMAK İÇİN KUYRUĞA GİRDİLER
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ait iddianamenin hazırlanmasına da değinen Bahçeli, şunları söyledi:
“Hayatlarında tek bir davacının hukukunu ve haysiyetini gözetmeyen mihrakların partimiz ve Dava Ocaklarını cinayetle anma teşebbüsleri ayrıyeten kıymetlendirilmesi gereken gurursuzca bir saldırganlıktır.
Bugüne kadar niçin iddianame hazırlanmadı diye sordular. İddianame hazırlandı, içi boş dediler. Davamızı yargılamak için kuyruğa girdiler. MHP olarak beklentimiz şudur; iddianame ile ilgili mahkeme tarafından kabul edilip yargılanma süreci derhal başlatılmalıdır. Kimin elinde hangi bilgi ve evrak varsa mahkemeye sunmalıdır. Hatta şahit olarak dinlenmek isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır. Televizyon ekranlarında mahkeme yargılanamaz. Ne biliyorlarsa hemen mahkemeye yetiştirsinler. Bakalım türel süreç Ankara’da mı bitecek, Pensilvanya’ya mı dayanacak daima bir arada göreceğiz.”