İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu, sağanağın olduğu Şile’deki halk buluşmasında konuştu: “İsterse Ankara’dan 17 değil, 27 bakanla gelsin. Bir de yetmedi, aday var. Yetmedi, üstüne seçilmiş, herkesin cumhurbaşkanı olması gereken cumhurbaşkanı var. E güzel geldi, sefa geldi. Ne yapacağız? Hoş bir misafirperverlik yapacağız. Ne vakit? 31 Mart’ta” dedi.
“İstanbul’da halkın ittifakı, Şile’de Şile ittifakı kazanacak. İstanbul’da memur, personel, işçi, öğrenci, emekli kazanacak” diyen İmamoğlu; CHP’nin Şile adayına takviye istedi. “İstanbul’da halkın ittifakı, Şile’de Şile ittifakı kazanacak. İstanbul’da memur, personel, işçi, öğrenci, emekli kazanacak” sözlerini kullanan İmamoğlu kelamlarına şöyle devam etti:
”Şile’de biz, Özgür Kabadayı’yla bu sene 5 yıllık devrin başlangıcında Şile’nin apayrı bir hoşluğa, apayrı bir çağdaşlığa, apayrı bir insancıllığa; partizanlığın olmadığı, köylerini tek tek düşünen, her köyüne hizmet üreten, insanını keyifli eden, köylünün tarım takviyesini önde tutan, alt yapısını güçlendiren çok özel bir 5 yılı hazırladık. Sizler Özgür Kabadayı’nın yanında olmaya hazır mısınız? Bu devir bizim için birkaç şey çok değerli. Beşere hürmet, kente ihtimam, tabiata ihtimam, toprağa özen… Bakın; bunların anlayışı ne, biliyor musunuz? Ankara’daki ‘sus’ derse hepsi susar. Ankara’daki ‘konuş’ derse hepsi konuşur. ‘Yürü’ derse yürür, ‘8 adım at’ derse 8 adım atar, 9’u atamaz fakat bizim belediye liderlerimiz, millet ne derse onu yapar.”
”HALKÇILAR KAZANACAK”
Şile özelinde yaptıkları alt ve üst yapı çalışmalarından örnekler veren İmamoğlu, özetle şöyle konuştu:
“İsterse Ankara’dan 17 değil, 27 bakanla gelsin. Bir de yetmedi, aday var. Yetmedi, üstüne seçilmiş, herkesin cumhurbaşkanı olması gereken cumhurbaşkanı var. E beğenilen geldi, sefa geldi. Ne yapacağız? Hoş bir misafirperverlik yapacağız. Ne vakit? 31 Mart’ta. Nasıl? Oy farkı büyüyecek. 23 Haziran misafirperverliğinizi hatırlıyorsunuz değil mi? Yetmez onlara bu sefer. Daha fazlasını istiyorlar. Yapacağız mı? Bir avuç insan kaybedecek mi? Millet kazanacak. İstanbul’da halkın ittifakı kazanacak. Şile’de Şile ittifakı kazanacak. İstanbul’da milletin ittifakı kazanacak. İstanbul’da memur kazanacak, personel kazanacak, işçi kazanacak, öğrenci kazanacak, işsiz kazanacak, emekli kazanacak. Zira onların görmediklerini biz görüyoruz. Onların duymadıklarını biz duyuyoruz. Biz halkçıyız. Halkçı belediyeciyiz biz. İsrafçılar kaybedecek. Rantçılar kaybedecek. Halkçılar kazanacak. Rahmet kazanacak.
”YAĞMAYAN YAĞMURU BİLE BİZE MAL ETMEYE KALKTILAR”
Yahu, yağmayan yağmuru bile bize mal etmeye kalktılar. Vallahi ben Yaradan’a daima dua ediyorum. Allah’ım, bizi hoş günlere kavuştur. Bizi bu hoş Ramazan ayında ettiğimiz dualarda, -hiçbir insanımızı dışarı koymuyoruz- o hoş insanların istek ettiği bir kenti var etmemiz için bize yardımcı ol. Bu kentte hiçbir çocuk açta, açıkta kalmasın. Bu kentte hiçbir genç, umutsuz kalmasın. Bu kentte her emeklimiz, abimiz, ablamız onuruyla yaşasın. Bu kentte bayanlar özgür, işini kuran, işini yapan, her hâliyle bu toplumun gururu olsunlar. İşçi hakkını alsın. Patron hakkını kazansın. Biz, bunlara dua ediyoruz. Onlar ne istiyorlar, biliyor musunuz? ‘Bir kişiyi keyifli edelim kâfi.’ Ankara diyorum, bir kişi. Biz de diyoruz ki; bana oy versin, vermesin; milletim memnun olsun kâfi.
”BUNLARIN MİADI DOLDU”
Bunların miadı doldu. Sıra nerede? Sıra İstanbul ittifakında. Sıra, artık bizim o büyük güçlü ittifakımızda. 5 yıldır halkçı belediyenin tadını aldık mı? Daha düzgününü yapacağız mı? Bursları artıracağız mı? Kent Lokantalarını artıracağız mı? Yurtları artıracağız mı? Bayanlara, 0-4 yaş ortası bebeleriyle dolaşmak için daha çok kart vereceğiz mi? Anne doğum takviyesi vereceğiz mi? Evlilik takviyesi vereceğiz mi? Bütün bunları biliyorsunuz. Artık emeklilerimize de dayanağı artıracağız. Emeklerimizin bu sıkıntı anında onların yanında olacağız. Dar gelirlimizin daha çok dayanağını artıracağız. ‘Mazot dayanağı için teşekkürler’ diyor. Evet, çiftçimize mazot dayanağını de artıracağız. Fide takviyesini de artıracağız. Çiftçimize verdiğimiz dayanağı iki katına çıkaracağız bu devir. Niye, biliyor musunuz? Hatırlayın; ne demişti? ‘Kimin parasını kime veriyorsun?’ Dedi mi? Ben ne dedim? ‘Milletin parasını millete veriyorum.’ Vermeye devam edeceğiz.
”ONLAR TAM GAZ GERİ, BİZ TAM YOL İLERİ”
Biz, Özgür Liderimle âlâ bir ikili, uygun bir yol arkadaşı, Şile’nin yeterli bir komşusu, yeterli bir köylüsü, güzel bir mahallelisi, yeterli bir kardeş, güzel bir ağabey, uygun bir evlat olmaya kelam verdik. İkimiz, sizin huzurunuzda kelam veriyoruz. Biz; ahlâklı, kurallara uygun, kanuna uygun, oy veren, vermeyen herkese sevgiyle, hürmetle, hürmetle bakan, milletini anlayan bir belediye lideri olmaya, ikimiz, milletimizin huzurunda, Yaradan’ın şahitliğinde ant içiyoruz. 31 Mart’a kadar gece-gündüz çalışmaya, 31 Mart’a kadar güler yüzle bütün komşularınızdan oy istemeye hazır mıyız? 31 Mart günü sandıklara coşa coşa gitmeye, koşa koşa gitmeye hazır mıyız? ‘Sandığa gitmiyorum, başım ağrıyor, çok yorgunum’ diyenlerin sırtını sıvazlayıp, elinden, kolundan tutup, onlara dayanak olup gelmeyeni sandığa götürmeye hazır mıyız? Sandıkta vazife almaya, bir kişi daha fazla olmaya hazır mıyız? Kazanmaya hazır mıyız? O vakit onlar tam gaz geri, biz tam yol ileri, tam yol ileri. Her şey çok hoş olacak.”