23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde resmi merasim düzenlendi. Merasimin ardından konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İçim sevinçle dolu ancak tıpkı vakitte içim büyük sorumluluklarla dolu. Umarım bu memleketin evlatlarına, hoş bebelerine, çocuklarına mahcup olmayan yöneticiler oluruz” dedi.
Bu yıl 104’üncüsü kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul’da resmi merasimle başladı. Taksim Cumhuriyet Anıtı önündeki programa İstanbul Valisi Yardımcısı Mustafa Kaya, Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Barosu Lideri Filiz Saraç, Beyoğlu Belediye Lideri İnan Güney, çok sayıda siyasi parti, dernek ve kurum temsilcisi ve İBB’nin düzenlediği “Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali” kapsamında İstanbul’da ağırlanan, ortalarında Filistin ile Ukrayna’dan gelen öğrencilerin de bulunduğu yabancı ülkelerden çocuklar da katıldı.
Resmi merasimin akabinde öteki çelenkler de anıta bırakıldı. Burada gazetecilere açıklama yapan Ekrem İmamoğlu, Taksim’deki Cumhuriyet Meydanı’nın İstanbul için değerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sultanahmet Meydanı, işgale karşı direnişin birinci sesinin çıktığı yerdir. Daha sonra Cumhuriyet devri boyunca Taksim Meydanı, birçok şova, birçok hak arama gayretine şahitlik etmiş bir meydandır ve burası, hepimiz için Ata’mızın huzurunda, İstanbul’umuzun en hoş, en kıymetli anlarında buluşma noktasıdır. Bugün de içimizi çok kıpır kıpır eden ve her insanın çocukluğundan beri hafızalarında tahminen en hoş anılarını hissettiren, hatırlatan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın kutlamasının başlangıç anını yaşıyoruz. Az evvel protokol gereği Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nün çelengi koyuldu. Akabinde büyükşehir belediyemiz, Beyoğlu Belediyemiz ve bütün siyasi parti başkanlıkları çelenkleri sunuldu.
“ÇOCUKLARA EMANET EDİLMESİ MUAZZAM DÜŞÜNCELER”
Gün uzunluğu etkinliklerimiz var. İstanbul’umuzun farklı noktalarında çok bedelli kutlamalarımız var. Aslında bayramı kutlamak, bir ortada olmak, tanımı şöyle yapabiliriz. Milletimiz ismine güzel günde, berbat günde bir olabilmek, birlikte olabilmek hissinin en değerli anlarından birisi de bayramları kutlayabilmekte. Bayramları kutlayabilmekte derken bu coşkuyu hissedebilmekte. Bir de dünyada çok az millete nasip olan, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin tahminen birinci ışığını yakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun, milletin egemenliği kavramıyla insanlarımıza armağan edilmiş bir bayram hâline gelmesi, dünyada çok az rastlanır bir şey. Cumhuriyet Bayramı’mız var, ülkelerin benzeri kuruluş gün, bayramları var lakin tematik manada baktığınızda çocuklara emanet edilmiş, gençlere emanet edilmiş 100 yıl evvel. Bunlar, muazzam kanılar.
“DÜNYADA HER ÇOCUĞUN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TALEP EDİYORUZ”
Çocuklara emanet edilen duyguya bakar mısınız? Ulusal egemenlik hissiyle birlikte çocukların bayramı. Yani çocukların aslında özgürlüğü. Bugün neyi haykırıyoruz? ‘Filistin’de çocuklar ölmesin’ diyoruz ya da öteki savaş olan ülkelerde çocuklar savaşlarda katledilmesin, öldürülmesin istiyoruz. Aslında dünyada her çocuğun özgürlüğünü talep ediyoruz. Ata’mız ise 1920’deki Millet Meclisi’nin kuruluşundan sonra çocukların özgürlük hissini yaşayabilecekleri, hissedebilecekleri, özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu, kula minnet etmemenin, kişisel olarak özgür olmanın, fikri hür vicdanı hür olmanın, aklın, bilimin ışığında hayata bakabilmenin bayramını ilan etmiş. Kime etmiş? Bu cennet vatanın her köşesindeki insanın evlatlarına. Hakkari’deki çocuklarımıza, Diyarbakır’daki çocuklarımıza, Artvin’deki çocuklarımıza, Edirne’deki, Kars’taki, Samsun’daki, Sivas’taki, Trabzon’daki, Antalya, Mersin, Gaziantep, Burdur, Uşak, İzmir… Fark etmiyor. Etnik köken fark etmiyor.
“23 NİSAN, MİLLETİMİZİN HER FERDİNE EMANETTİR”
Az evvel bir evladımız yanımıza geldi. Annesi Afrikalı, babası Türk olan bir çocuğumuz ve bizim çocuğumuz. Onun fikri hür, vicdanı hür yetişmesi için bize bir çocuk emanet edilmiş. Onun için 86 milyon insanımızın coşkuyla ve gururla kutlaması gereken bir bayramdır 23 Nisan. Milletimize emanettir. Milletimizin her ferdine emanettir. Siyaset vesaire her şey bir kenara; milletimizin bir ortada olma, bir olma hissine emanettir. Ben bu emaneti karşılamanın gururunu yaşıyorum ve burada, bu hoş anıtın önünde coşkuyla, hisle, yüksek hisle ve sorumluluk hissiyle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı kutluyorum. Elbette içim sevinçle dolu fakat tıpkı vakitte içim büyük sorumluluklarla dolu. Umarım bu memleketin evlatlarına, hoş bebelerine, çocuklarına mahcup olmayan yöneticiler oluruz. Olasıdır ki bir kentin, bir ülkenin uygarlık düzeyi, çocuklarının ne kadar keyifli, huzurlu ve umutlu olduğuyla paraleldir. Biz umut ederiz ki, o çağdaşlık düzeyini bu milletin bütün evlatlarına yaşatan yöneticiler olalım. Bayramımız kutlu olsun.”
Alanda bulunan yabancı ülkelerden ve Türkiye’nin farklı noktalarından gelen çocuklarla hatıra fotoğrafları çektiren İmamoğlu, itfaiye takımları ile de selamlaştı.